top of page

Yeni Bir Yol Arıyoruz

Yeni bir yol, sevgili okuyan dost. Yeni bir yol arıyorum.

Hepimiz arıyoruz...


Önce izin verirsen kısaca benden bahsedicem.


Ben, yani diğer bir sen.


Ben kendimi anlamaya, bilmediklerimi keşfe çıkarak başladım.


Bildiğim şehir yaşamı, içinde doğup büyüdüğüm düşünme sistemi... Bir makineye dişli olmak üzere çocuktan itibaren eğitilip, hiç hayalim olmayan iş hayatında adım adım yükseliş 'hayali'ne doğru bir seri üretim bandında ilerlemekte olduğumu fark etmek... Ve bu ürettiği şeyi beğenmediğim insandan yapılma makinenin parçası olmak istemediğimi erkenden bildiğim için, daimi süregelmiş bir 'başka neler olabilir?' merakı.


Yaşarken mutlu olabileceğin başka başka yollar bulup, sonra bunların herkesin yaşayabileceği genel geçer seçimler haline gelemeyeceğini görmek... Neden gelemeyeceğini kabullenmek. Yine de aramaya devam etmek, bizim için, hepimiz için neler olabilir? Yeni yeni yolları, tekrardan denemek...


İnsanları seven bir Sen'im ben.

Her şeyden çok, insanı genişleten, ufkunu açan şeyleri keşfetmekten keyif alan bir 'Ben'.


*

Nasıl Paylaşırım Seninle?


Aslında aradığım yeni bir yol bugün çok basit bir şeyle ilgili:

Seninle konuşurken, nereden nasıl iletişim kursam bilemiyorum!


Instagram'ı sevemiyorum.

Bu cümbüşe düştüğümde neler hissederek çıktığımı bildiğimden, benimle buluşmak için seni oraya çağırmak istemiyorum.


Seninle buluşmak için önce platformu tatmin etmek, algoritma canavarıyla cebelleşmek, ruhumdan geçenleri çarşı pazarın orta yerinde gürültünün içine bağırmak istemiyorum.


Bu yüzden, merak ediyorum, nasıl paylaşırım seninle?


Senin yaşamını, ufkunu genişletebilecek şeyleri... Belki tuhaf, belki yakın, bazen faydalı bazen eğlenceli şeyleri...


Bunu ararken yazmaya başladım şimdi.


Mail kutunda mı bulsam seni?


Bloguma mı çağırsam seni?


Telefonun hemen diğer ucunda, bir mesaj grubunda mı toplaşsak,


Yoksa içimde demlenen ilhamları geldikleri yere, toplumsal bilince geri salsam ve arkama mı yaslansam, nasılsa sana en hakiki şekilde ulaşır diye?


*

Ülkede ve Dünyada Yeninin Arayışı


Derken fark ettim, şuan paylaşmak istediklerim... Bir yeninin arayışıyla ilgiliydi.


Ülkemiz için bir yeninin arayışında, çalışmalar yapıyoruz şifacılar olarak, kendi içimizde, gruplarla, bütüne hizmet edecek şekilde, yeni yollar araştırıyoruz.


Tekrar edip duran döngüleri kırmak adına, kendi bireysel yolculuğumuzda kendimizi özgürleştirmek için yaptıklarımızı, şimdi ülke için yapıyoruz.


Bu ilham geldiğinde, biliyorum ki sadece bana gelmiyor, bir çoğuna geliyor ve başlatıyor aynı eylemi kendi içinde ve çevresinde.


Biliyorum ki ben ilhamı eyleme dökerken, enerjimle beraber güç katıyorum bu akışa. Bunu yapmış olanlarca kolaylaşan, ve biz bunu yaptıkça başkaları için de kolaylaştıracak olan...


O sırada, bir sayfa açıyorum, ülke hakkında yapılabilecekler için güzel fikirler bulurum belki diye, Amerika'da en sevdiğim eğitmenlerden birinin sayfası. Bu sırada son canlı kaydı yeni yüklenmiş sisteme, içindeki ilk başlık: 'Ancestral Healing'. "Bu dönem atalardan gelen toplum kodlarını şifalandırma zamanı, herkes bunu yapsa keşke, ben de bunun için bir eğitim hazırlıyorum" diyor.

Türkiye'den ibaret olmadığını hatırlıyorum. Tüm dünya, değişim istiyor.


Gelmiş geçmiş usüllerin değişmesini istiyor.


Yeniyi henüz bilmiyoruz, meydana getireceğiz. Ama eski bitti, bunu hissediyoruz.


*

Ve son olarak biraz önce Matias De Stefano'nun bir çağrısı gelmiş mesaj olarak. Daha çok bu dünyanın ötesiyle ilgili, spirituel işleriyle bilinen Matias, son zamanlarda dünya düzeninin sürmesinde önemli roldeki kişilerle bağlantı kurmakta olduğundan bahsediyor. 'Ontokrasi' adını verdiği yaklaşıma hepsinin katıldığı, ancak bunun nasıl meydana getirileceğini henüz bilmediklerini söylüyor. Çağrı ise, tüm bu genelde 'karanlık' algıladığımız, ana akım belirleyici figürler ile ilgili geçmiş inanç ve önyargılarımızı artık bırakmamız. Ki, yeniyi beraber meydana getirebilelim. (Matias'ın çağrısı: https://www.instagram.com/p/CsenoQ3JVD4/

Ontokrasi hakkında çeviri bir bilgi:

Ontokrasi, insan evrimine dayalı, ekolojiyle uyumlu, ve hakikat odaklı bir medeniyet geliştirmeyi hedefler. Yunanca "Ontos" ve "Cratos" kelimelerinden oluşur ve "Var Olanın Gücü" anlamına gelir. Kar elde etmek yerine insanları öne çıkarır, gezegenle uyumlu bir şekilde üretir ve milyarlarca yıllık evrim yoluyla geliştirilmiş en verimli doğal sistemleri örnek alarak şekillenir. Karşılaştığımız en büyük sorun olan gelir eşitsizliğiyle yüzleşir.

Albert Einstein ünlü bir şekilde, bir sorunu yaratan bilinç seviyesiyle çözemezsiniz demiştir. Bilinçsiz sistemler bilinçli nüfusa hizmet edemez; bu da yeni bir modelin inşasının kaçınılmaz olduğu anlamına gelir. Ontokrasi, bu yönde ekilen bir tohumdur.

Bu sistem, her bireyin dünya görüşünün tanınmasını, saygı görmesini ve entegrasyonunu sağlar. Katılımımız teşvik edilir ve ortak çatışmaların çözümünde birlikte hareket etmek ve kararlar almakla sorumlu tutuluruz. Kamusal kararların tam sorumluluğunu üstlenir ve hiyerarşi ve aracılık olmadan çeşitli projeleri gerçekleştirmek ve sorunları çözmek için harekete geçeriz. Kendi ülkemizin yatırımcıları olarak sistemin ekonomisi, yargı sistemi ve yürütme organına aktif bir şekilde dahil oluruz. Politik-ekonomik kararlarda aktif katılım ve gözlemlemeyle, tamamen etkin bir toplumu teşvik eder ve analiz ve karar verme yeteneğimize sahip olma özgürlüğümüzü destekler.


Sonuç olarak, evrimsel ontokratik sistem, toplumsal bireyin gelişimini amaçlar. (https://fundacionarsayian.org/en/ontocratic-philosophy/ (https://www.kismetlending.com/post/bio-evolutionary-ontocracy-a-conscious-new-normal)



*

"Ütopik ve Saçma"


Eğer bir zamanlar durduğum yerde, bilinmeyeni henüz keşfe çıkmadığım yerde duruyorsan, tüm bu söylediklerim sana dehşet verici derecede ayakları yere basmayan zırvalıklar gibi geliyor olabilir.


Eminim bildiğin şeylerden meydana gelmiş, yargılayıcı tanımları vardır zihninin, tüm bunları tek kelimede indirgeyip unutmanı sağlayabilecek.


Tüm yaşadıklarım, birebir deneyimlediklerimle dahi, ben de inanmakta bocalıyorum bazen, gerçeğin akıl almazlığı karşısında.


10 yılı aşkındır süren, bilinmeze göbekleme atlayarak kendimi ve hayatı tanıma yolculuğum sırasında her adım bu halle dolu oldu.


*


Ve kitlesel ortalamaya göre konuşursam daha çok kişi tarafından anlaşılacağımı, algoritmanın beni daha çok kişiye alkışlatacağını, 'marketing' ve 'service accessibility' ve 'business strategy' açılarından daha 'doğru' olacağını bilsem de,

sevgili okuyan dost,

yeni bir yol arıyorum.










bottom of page